Bitcoin ana akım popülaritesi bakımından yükselirken, kurumsal olarak da eşi görülmemiş bir hızla benimseniyor. Bu sırada kripto para birimlerine şüpheyle yaklaşanlar; hükümet müdahalesini, yatırım yapmamak için bir neden olarak gösteriyorlar.
MicroStrategy CEO’su Michael Saylor, Bitcoin’in bir ödeme şekli olarak kullanımı düzenlense ve hatta yasa dışı ilan edilse bile, dünyanın en büyük kripto para biriminin bir değer deposu olarak birincil kullanım durumuna yönelik herhangi bir tehditle karşılaşmayacağını söyledi. Dolayısıyla hiçbir varoluşsal tehdidin dikkate alınmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca Saylor, Türkiye’deki kripto para düzenlemelerinden de bahsetti.
Kitco’nun gerçekleştirdiği bir röportajda Saylor, “Ben, Bitcoin’in 21. yüzyılda yükselen güçlü bir değer varlığı deposu olacağını düşünüyorum. Güçlü bir paraya veya parasal bir varlığa ihtiyaç duyan 8 milyar insan var. İyi bir hayat yaşayacaklarsa, bu varlığın dijital olması gerekiyor,” ifadelerini kullandı. Ayrıca ekledi:
Aslında ‘kripto para’ kelimesinin kendisi bir tezattır, çünkü Bitcoin ve diğer kripto paralar aslında bir ‘kripto varlık’ olarak görülmelidir.
Para, bir bileşen ve bir varlık olarak ayrıştırılabilir. Bunlar aslında kripto para birimleri değil, kripto varlıklar. Bitcoin, bir kripto varlığı. Çin Merkez Bankası Başkanı, Christina Lagarde, Gary Gensler, Jerome Powell tarafından yapılan yorumlara bakarsanız; hepsinin BTC’nin dijital bir varlık olduğu yorumunu yaptığını düşünüyorum. Dijital para birimi değil.
Saylor’a göre bir değer deposu ile bir para birimi arasındaki fark, varlığın kullanım durumlarında yatmakta. Yatırımcıların Bitcoin’i öncelikle varlığı speküle etmek ve depolamak için kullandığını; ancak bunun çok az bir kısmının ödeme aracı olarak kullandığını söyledi. Bu anlamda, hükümetlerin BTC’yi fiat para birimleri için bir tehdit olarak görmesi olası değildir:
Dünyanın geleceğinin, kripto para birimi katmanına ve varlık katmanına sahip mobil cüzdanları bulunan 8 milyar insana bağlı olduğunu anlamak çok önemli. Para birimi katmanı dolar, euro veya yuan olacak. Varlık katmanı ise Bitcoin olacak.
Michael Saylor, Türkiye’deki Bitcoin ve kripto para kısıtlamalarından örnek verdi
Bitcoin’in bir değer deposu olarak kullanımı ile para birimi olarak rolü ve dolayısıyla hükümetler için tehdit oluşturma durumunda Türkiye’den örnek verildi. Saylor, Türkiye’nin Bitcoin’in para birimi olarak kullanılmasını önlerken hükümetin yatırım olarak kullanımını kısıtlamadığını kaydetti. Kriptokoin.com olarak daha önce de bildirdiğimiz üzere ülkemizde kripto para birimlerinin ödeme aracı olarak kullanılması yasaklanmıştı. Saylor, şunları söyledi:
Türkiye örneğinde, insanların BTC’yi para birimi olarak kullanmasını istemiyorlardı. Bu, ABD’nin IRS’inin (Milli Gelirler Dairesi) 2014’te transferler için fiilen vergi getirdiklerinde söylediklerinden farklı değil. Ayrıca bunları para birimi olarak kullanamayacağımızı söylediler. Dolayısıyla temelde, para birimimizi tehdit ettiği için bir şeyin para birimi olarak kullanılmasını istemediğimizi belirtmek, insanları bir varlıktan mahrum etmekle aynı şey değildir. Hatta Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bile Türk vatandaşlarını varlığa sahip olmaktan mahrum bırakmadı, sınırlamadı.
Saylor, hükümetlerin kaygılanabileceği şeyin, stablecoin’ler gibi büyük miktarda sermaye transferine izin veren blockchain uygulamaları olduğunu söyledi:
Bir ağda milyarlarca doları taşıma yeteneği sunan stablecoin’ler konusunda endişelenecekler. Bu, bankaların ilgisini çekecek çünkü para birimi, bankacıların ve hükümetin kökenini oluşturuyor. Para birimlerini kontrol etme konusunda endişelenecekler.